17 Ocak 2010 Pazar

Ya rapçiye ya hiphopçıya

Bizim kız bu gidişle ya hiphopçıya ya rapçiye varacak. Adanalı dizisindeki "fark var"ı söylediğinizde bulunduğu yerde yaylanmaya, başını sağa sola sallamaya başlıyor, ama nasıl şirin oluyor görmeniz lazım. Az önce, yine Duygu teyzesiyle konuşurken onun Mert'inin de fark varda duramadığını söyledi. Kızım bak benden söylemesi bu Mert'te iş var. Aynı yoldan gidiyorsunuz.

Not: yahu kızımıza bu satırları 18 yaşını geçtikten sonra mı okutsak çocuğun bu yazılanları etkilenmeden okuması imkansız. Sevgili abla enişte yazdıklarıma yasa çıkararak sansür uygulamanızın zamanı gelmedi mi?

Çirkin ol kızım

Az önce Duygu teyzenle(teyzenin üniversiteden arkadaşı)telefonda konuştuk. Duygu Teyzen Mert'in annesi. Mert şu anda 1,5-2 yaş dolaylarında. Gelecek yıllarda evde kalma potansiyelini azaltmak için teyzenin yarattığı kertik portföyünde adı olanlardan şirin mi şirin bir velet. Diyorum ya az önce konuştuk. Senden bahsettik. "Defne'ye çirkin ol kızııııım diyoruz çirkin oluyor" dedim. "Yüzünü buruşturuyor, burnunu çekiyor, gözlerini kısıyıor di mi" dedi. Meğerse bu bütün bebeklerin yaptığı bir şeymiş. Henüz siz hayatın farkında değilken, hepinizin "çirkin ol" kavramını anlayarak, aynı tepkiyi vermesi mucize değil mi? Ama bir fark var: benim Defnem en şirin çirkiiiiiiin. Serdar babaaaa "en kısa zamanda çirkin ol Defne videosu çekileeeee, tez zamanda çekmeyenin boynu vurulaaaaa"

Teyzen

Seneler sonra, tam olarak hayatı algılamaya başladığında teyzeni buruşmuş olarak tanıyacaksın ve farkettim ki sitende benden hiç anı yok. Bu nedenle şu andaki halimi de bilesin diye seninle doğru düzgün fotoğrafım olmadığı için yalnız bi fotoğrafımı ekleyeyim dedim sitene. Mekan: Emirgan Korusu(zaman: 1-2 sene öncesi). Aynı zamanda en kısa zamanda şu şirin hallerini kaçırmadan fotoğraf çektirmeye başlayalım taaaaaatlııııııııım (taaaaaaaatlıııııım: ilk doğduğundan beri beni teyzen olarak diğer insanlardan ayırabilmen için farklı bir ses tonuyla sana hitap etme şeklim. Her seferinde bu sesi duyunca heyecanlanıyorsun. Arada bizimkiler taklidimi yapıyorlarmış, gülerek karşılık veriyormuşşun.) Bağımız hiç kopmasın, iyice kalınlaşsın canım benim.

Gözlerinin içi parlıyor

Maşallah. Gözlerin hep parlasın, hiç sönmesin, yüzün hiç solmasın, aydınlık önünden hiç eksik olmasın. Amin

Yeme içgüdüsü

Bir çocuk yetişirken onu gözlemlediğinizde, hayatın insanoğlu tarafından nasıl keşfedildiğini, nasıl anlam kazandığını anlamanız mümkün oluyor. Örneğin ilk günden beri biraz da refleks olarak gelişmiş bir hareket olan ne bulursa ağzına atma hareketini, bir çeşit keşfetme içgüdüsü olarak yorumlayabiliriz. Geçenlerde evde yerde bulmuş olduğu küçük bir beyaz noktayı -ne olduğunu ben bile anlamadım- ağzına götürmesin diye elinden aldım, Ama, ablamın Defne'ye batmasın diye yanında çıkardığı yüzüğünü, tesadüfen yanlarına geldiğim anda "ağzına bi şey mi parladı ne?" diye bakınca güç bela ağzından alabildik. Bu aralar bu keşif duygusu tehlikeli olmaya başladı, ama aşağıdaki fotoğraflarda sevimli görünüyor. Yarın, öbür gün yerde gördüğü ve yakalamayı becerebileceği bir böceği, eğer böcek çevik davranıp kurtulmazsa, yemeyeceğinin garantisi yok yani:) Vay kurtulamayanın, vay Defne'yi bir anlık dalgınlıkla gözden kaçıranın haline, ki ne vay...